12 Aralık 2011 Pazartesi

SANA HİÇ SÖYLEMEDİM


Artık söylemek için geç. Gitmişsin. Bilmiyorum neler vardı kalbinde. Kızgınlık mı ya da daha kötüsü kırgınlık mı? Bütün anıları toplamışsın. Hiçbir duygu bırakmak istememişsin geriye. Seni hatırlamak için bunlara ihtiyacım varmış gibi. Vedalaşmadın benimle. Konuşmadın son defa. Daha doğrusu hiçbir zaman konuşmadın. Hep sustun ve baktın gözlerime. Hep kahin olmamı bekledin, düşüncelerini okuyacak bir kahin. Ama biliyor musun, hiç okuyamadım düşüncelerini. Gözlerindeki derin kederi görürdüm evet... Ama o kederin sanırım benimle ilgisi yoktu. Bazen de keyifli olurdun. Keyfin bile benden uzaktı. Benimle paylaşmazdın ne kederini ne keyfini.

Sana hiç söylemedim. Hüsnüyusuflar anlatır sandım. Gülüşlerim de... Hiç anlamadın. "Çocuksun" der gibi bükülürdü dudakların. Küçümserdin, ağabeylik taslardın bana ya da patronluk. Kocaman bir yüreğim olduğuna inanmazdın.

Sana hiç söylemedim. Çünkü biliyordum ki söylesem bile, beni aksine inandırmaya çalışacaktın. Sen ve muhalif karakterin... Bazen "Bana değer vermiyorsun." diye şikayet ederdim. "Sana ne kadar değer verdiğimi bul çıkar." der geçiştirirdin. "Beni önemsiyorsun galiba." dediğimde ise, "Hıh! Neyini seveyim senin." diye gülerdin.  Belki de hep güldün bana. İçin için eğlendin.

Kırıldığım oldu, ümitlendiğim oldu, sabırsızlandığım oldu, sabır taşı olup seni çatlattığım oldu. "İlk söyleyen ben olmayacağım." diyordum. Sen hiç söylemedin. Ben de söylemedim. Ama gitmenden evvel seni görseydim; durdurmak için değil de aklında olsun diye söylemek isterdim.

Gitmişsin. Gitme sebebin bile ben değilim. O yüzden belki de iyi ki söylememişim. Eskaza dönersen de söylemeyeceğim. Ölünceye kadar söylemeyeceğim. Aynalara fısıldayacağım, şarkı söyler gibi yapıp haykıracağım. Belki sorsaydın... Sorsaydın sana yalan söyleyemezdim. Ama sormadın. İyi ki sormadın. Madem ki gittin, iyi ki sormadın.

Dostlarım "Söyle, her şey değişir." demişlerdi. Ama ben anlamıştım hiçbir şeyin değişmeyeceğini. "Sabit bir fikri değiştirmek, atomu patlatmaktan büyük mesele." demiş Einstein. İçim acıyor. Hayır, sana söyleyemediğim için değil. Hayatın yine beni yenmesi de değil beni acıtan. Yo, yo gidişin de değil buna sebep. Sessizce gidecek kadar yıkılmış olman üzüyor beni. Demek ki benden daha ümitsizdin, daha acılı, daha korkak.

Sana hiç söylemedim. Şimdi bu sözü ciklet yapmış çiğneyip duran bir haftalık ilişkilerin gençlerine inat... Sana hiç söylemedim. Ama söylemek isterdim. Gideceksen bile aklında olsun, diye.

Gülşen Uslu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder