28 Aralık 2011 Çarşamba

BİR ŞİİR GİBİ YAŞAMAK


"Bir adam, bir gün kendine koza ören bir tırtılı izlemeye başladı. Birkaç gün sonra kozada bir hareket başladı. Ve tırtıl muhteşem bir kelebek olarak yeniden doğmak için kozadan çıkmaya gayret etmeye başladı. Saatler süren bu çabasına, adam sabredemedi ve kozayı keserek, kelebeği çıkardı. Kelebek çıktı çıkmasına ama, kanatları tam oluşmamıştı ve bir-iki günlük ömrünü yerde sürünerek geçirdi. Adam anladı ki muhteşem bir kelebek olmak ve uçabilmek için saatler süren o kozadan çıkma gayretine ihtiyaç var. Çünkü o gayret tırtıla kanatlarını kazandırıyor."

Üniversitedeyken biz öğrencilere bir soru sorulmuştu. Her şeyin yolunda olduğu, büyük acıların ve büyük mutlulukların olmadığı, risksiz, heyecansız ama ihtiyaçları karşılanmış bir yaşam mı; yoksa bütün duyguların maksimumda yaşandığı, büyük gayret, büyük çaba, büyük başarı, büyük heyecanların olduğu bir yaşam mı? Teste muhatap olan otuz öğrencinin yirmi dokuzu ilk cevabı vermişti. Bir tanesi ise ikinci cevabı. Bilin bakalım o kimdi? Bildiniz, ben. Bir grup hoca başıma toplanıp beni inceledi.  Prosedüre göre yanlış cevap vermiştim. Daha da kötüsü psikolojimde ya da kavrayışımda bir eksiklik vardı onlara göre. "Bak yavrum!" diye başlayan bir sürü cümle kurdular. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Sonra onlara "Bir Genç Kız Yetişiyor" adlı yazımda sizlerlerle paylaştığım zorluk dolu yaşam öykümü anlattım. İstediğim her şeyi çok zor elde etmiştim. Hiçbir şey bana sunulmamıştı. Ama bunun arkasından gelen başarı öyle bir mutluluk getiriyordu ki birinci şıkkı cevaplayanların asla bilemeyeceği bir mutluluktu bu. "Ya acılar!.." dediler bana. "Acılar da maksimumda yaşanacak." "Acı çekmekten neden korktuğunuzu anlamıyorum." diye cevap verdim. "Acılarda öğrenmek var, büyümek var, anlamak var, çoğalmak var, empati var, tekamül var; ayrıca hayata karşı güçlü olma gücü ya da direnci var. Ben de güçlü acılar yaşadım ve yaşadığım acılar bana üç yüz tane şiir yazdırdı; yani Nazım Hikmet o acıları yaşamamış olsaydı o büyük ve muhteşem şiirleri yazabilir miydi?" dedim. Ağızları açık bakakaldılar bana. Tabi ki geçer not aldım.

Henüz bir tırtılken kendinize bir koza örmeye başlayın. Tırtıl olarak yaşamak zordur. Sürünerek geçer ömrünüz. Oysa hayata başka bir açıdan da bakmayı başarabilirsiniz: Yukarıdan. Evet, kozada yaşamak haftalarınızı alacak, kozadan çıkmak gayreti saatlerinizi... Ama muhteşem, rengarenk, çok güzel bir kelebek olarak yeniden doğabileceksiniz. "Yaşadın mı şiir gibi yaşayacaksın." demiş ya şair. Sıradan olmayacaksın. Yaşama şiir katacaksın, ilham katacaksın. Ya şiir olacaksın ya da kısa ama bir şiir gibi yaşayacaksın.

Gülşen Uslu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder