15 Aralık 2011 Perşembe

ŞİİR SEVER MİSİNİZ?


Şiir sevmek zor iştir. Meşakkatli iştir. Zaman ister, mekan ister (zira sessizlik ister şiir), çok okumak ister, ezber ister, bir de anlamak ister (yani anlama kapasitesi).

Erkek kardeşim bir şiirsevmezdi. (Şiirsevmez sözcüğünü şimdi yarattım, bence güzel de oldu. Türkçe'ye armağanım olsun.) Di diyorum ki artık öyle olmadığını anlayın. Türkiye'de hele de erkekseniz, öyle şiir falan sizi bozar. Hele de duygularınızdan çok içgüdülerinizle (!) yaşıyorsanız, şiiri bir tek amaçla kullanırsınız: İçgüdülerinizin hizmetine yardımcı olarak. Bilmem ne demek istediğim anlaşıldı mı?

Kardeşim sürekli olarak bana, "Bu aptal şeyleri seviyor olamazsın." der dururdu. Ona göre benim şiir sevgim sadece kültürlü görünme merakımdandı. Fikri sabit bir insana karşı yapılacak en iyi şey sessiz ve sabırlı davranmak ve gününü beklemektir. Bir gün eline bir Ömer Hayyam Rubaileri tutuşturdum.

            İçin temiz olmadıktan sonra
            Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
            Hırka, tesbih, post, seccade güzel;
            Ama Tanrı kanar mı bunları?
                             *
            Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle;
            Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;
            Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
            Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
                             *
            Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
            İki başımız var, bir tek bedenimiz.
            Ne kadar dönersem döneyim çevrende;
            Er geç baş başa verecek değil miyiz?

Baktım ki kesildi, arkadan Orhan Veli...

            Kadehlerin biri gelir, biri gider;
            Mezeler çeşit çeşit;
            Bir sevdiğim şanoda şarkı söyler,
            Biri yanıbaşımda,
            İçer içer, ötekini kıskanır.
            Kıskanma güzelim, kıskanma;
            Senin yerin başka,
            Onun yeri başka.
                         *
            Mektup alır, efkârlanırım;
            Rakı içer, efkârlanırım;
            Yola çıkar, efkârlanırım.
            Ne olacak bunun sonu, bilmem.
            "Kazım'ım" türküsünü söylerler Üsküdar'da;
            Efkârlanırım.

Yetmedi, bombardımana devam. Özdemir Asaf...

            Gülüş bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye;
            Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye...
            Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
            Yetmez yalnız başına bir ömür, bir kişiye.
                         *
            Sevgi ise, sevişeceğiz seninle...
            Kavga ise, dövüşeceğiz seninle...
            Ölümü de paylaştığımız yaşamda
            Ortaklaşa bölüşeceğiz seninle.
                         *
            Seni bende, beni sende arıyorlar,
            Beni senden, seni benden tanıyorlar,
            Bir birim gibiyiz tümünün gözünde,
            Yarım'larımızı bütün sanıyorlar.

Şu anda kardeşimin ezbere bildiği şiir sayısı benimkinden hayli fazladır.


El sonuç: Yukarıdaki şiirleri okudunuz, hala şiir sevmem diyebilir misiniz?


Gülşen Uslu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder